La Reina Del Invierno
Queen Of Winter
Zor zamanlarda bile zarafetini koruyan, gücünü sessizliğinden alan kadına bir övgü.
Soğukta parlayan bir ışık, zarafetle örülmüş bir güç hikayesi.
Vino Blanco", hem geçmişi hem de bugünü yansıtan derinlemesine kişisel ve güçlendirici bir yolculuk tasarladı ve modern kadının evrimini kanalize ediyor.
Bu parçayı yaratırken, 1960 ve 1970'lerde Avrupaa kendi alanlarını talep etmeye başlayan güçlü kadınlardan ilham aldık; bağımsızlıklarını, güçlerini ve hırslarını kucakladılar. Bu kadınlar, geleneksel rollerden sıyrılarak, modayı etraarındaki dünyayı ilham vermek ve fethetmek için bir araç olarak kullanan bir dönüşüm dalgası başattılar.
"Vino Blanco"nun kollarındaki uzun kuyruk, kadınların ilk güçlerini kazandıkları zamana uzanarak geçmişi temsil ediyor. Bu, zarafetin, miras ve feminenliği yeniden tanımlamak için attıkları cesur adımların bir sembolüdür. Hafif, cesur şekiller ve benzersiz düğmeler, bu temel anlardan bugünün kadınına geçen geçişi somutlaştırıyor; arzularında kendine güvenen ve onlara korkusuzca yürüyen bir kadın.


“Leonardo Blanco”, koleksiyonun özünden doğdu: 1960’lar ve 1970’lerde Avrupa’da kendi alanlarını sahiplenmeye başlayan, bağımsızlıklarını, güçlerini ve tutkularını kucaklayan kadınlardan ilham aldı. Ancak bu parça yalnızca zaferleri değil, aynı zamanda kadınların yaşadığı mücadeleleri de onurlandıran daha derin bir anlam taşır.
Sırt kısmındaki bağ detayları yalnızca bir tasarım unsuru değil; kadınların sırtında taşıdığı yaraların sembolüdür. Bu çizgiler, zorlandıkları, susturuldukları ve kendi seçimleri olmayan rollere itildikleri zamanların hatırlatıcısıdır. Her bir iz, acının güce, her bir yara ise hayatta kalma hikayesine dönüşen bir direnişin ifadesidir.
Üst bedenin silueti, hamileliği andıran bir form taşır; bu, kadınların uzun yıllar boyunca yalnızca doğurganlıklarıyla tanımlanmasına bir göndermedir. Karın bölgesinin kapatılması ise bu anlatının geri alınışını simgeler. Kadınlığın annelikle sınırlı olmadığını, bir kadının kendini nasıl tanımlayacağına kendi iradesiyle karar verme hakkını temsil eder.
“Leonardo Blanco”, özgürlüğün, seçimin ve kimliğin bir beyanıdır. Geçmişin acılarını güce dönüştüren, kadınlığın her hâlini onurlandıran bir sanat eseridir.

“Oso Lindo”, koleksiyonun tanımlayıcı parçası olarak; seçimi, bireyselliği ve kendini ifade etmenin sanatını kutlayan bir tasarımdır. Kadınların modayı arzularına göre şekillendirmesi gerektiği, modanın onları şekillendirmemesi gerektiği inancından ilham alan bu parça, korsenin rolünü yeniden yorumlar.
Artık kumaşların altında gizlenmeyen korseler, birer kısıtlama aracı değil; güçlenmenin cesur bir ifadesi olarak ön plana çıkar. Kadınlara kendi siluetlerini gurur ve bilinçle tanımlama özgürlüğü sunar.
Omuzsuz tasarımı, eşitlik yolculuğunun henüz tamamlanmadığını hatırlatan bir semboldür; çok şey başarılmış olsa da yürünecek bir yolun hâlâ var olduğunu anımsatır. Omuz üzerinde duran kurdele ise bu yolun sonunda atılan bir düğüm gibi tamamlanışı simgeler. Kadınlığın hem mücadelelerini hem de zaferlerini bir arada taşır.


Koleksiyonun kalbinde, zıtlıkların arasındaki bir diyalog yer alır: “Luz De Día” ve “Noche Oscura”, ışık ve gölgenin, gündüz ve gecenin, açıklık ve gizemin vücut bulmuş hâlleridir.
“Luz De Día”, gün ışığının parlaklığını taşır. Açıklığı, görünürlüğü ve tüm benliğiyle görünme cesaretini temsil eder. Işıltılı kumaşı ve heykelsi drapeleri; yenilenmeyi, iyimserliği ve kendi yolunu zarafetle, güçle kucaklayan kadının özürsüz varlığını simgeler.
Buna karşılık, “Noche Oscura” gecenin büyüsünü temsil eder. Siyahın asaletiyle örtülü bu parça, sessizlikteki direnci, gizemdeki zarafeti ve dünyanın sırtını döndüğü anda parlayan içsel gücü anlatır. Derinliğin, kudretin ve gölgelerde yeşeren özgüvenin kutlamasıdır.
Birlikte, bu iki tasarım kadınlığın Yin ve Yang’ını yansıtır. Biri olmadan diğeri var olamaz. Işık ortaya çıkarır, karanlık korur; biri görünürlükle, diğeri gizemle güç verir.


“Breeze de Nieve”, adını aldığı kar esintisi kadar zarif ve güçlüdür. Bu iki parçalı takım, hem zarafeti hem de özgürlüğü bir arada taşır.
Uzun kalem etek, arkasındaki zarif yırtmaç detayıyla zamansız bir şıklığın ifadesidir. Sessiz bir güç, sarsılmaz bir dayanıklılık ve kendi yolunda dimdik duran bir kadının varlığını temsil eder.
Kürk yakalı straplez üst, rüzgarın yumuşaklığını ve kar tanelerinin saflığını yansıtır. Omuzlardan zarifçe kayan formu, kırılganlık ve dayanıklılığın ikili doğasını sembolize eder. Görünüşte narin, ancak ruhunda sarsılmaz bir güç barındırır.
